HİZMET TESPİT DAVALARI

HİZMET TESPİT DAVALARI

Hizmet tespit davaları, SGK tespit davası ya da daha çok kullanılan tabiri ile sigorta tespit davaları dayanağını; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunundan almaktadır.

İş veren tarafından çalışanın sigorta primlerinin eksik ödenmesi ya da hiç ödenmemesi nedeniyle hizmet tespit davaları açılmaktadır. iş veren ve işçi arasında sıklıkla karşılaşılan uyuşmazlıkların başında hizmet tespit davası diğer bir ifade ile sigorta tespit davası gelmektedir.

Günümüzde sıkça karşılaşılan iş hukuku ve sosyal güvenlik hukuku uyuşmazlıklarından biri olması nedeniyle bu yazımızda sigorta tespit davaları ve hukuki süreçleri hakkında bilgiler vereceğiz.

Ayrıca yazının içeriği ile hizmet tespit davalarında zamanaşımı süreleri ve hizmet tespit davası zamanaşımı süresi istisnaları hakkında bilgi sahibi olmanız mümkündür. Ancak sigorta tespit davaları ve şartları hakkında bilgiler vermeden önce kısaca sigorta tespit davası nedir sorusuna yanıt vermekte fayda vardır.

Hizmet Tespit Davası Nedir?

Çalışanın çalışmış olduğu süre boyunca sigorta primlerinin tamamının ya da bir kısmının yatırılmaması nedeniyle işçi tarafından iş veren aleyhine açılan davalara hizmet tespit davası ya da sigorta tespit davası denilmektedir.

hizmet tespit davaları

Hizmet Tespit Davası Şartları

Sigorta primlerinin eksik ya da hiç ödenmemesi nedeniyle açılacak olan sigorta tespit davalarının bir takım ön koşulları bulunmaktadır. 5510 sayılı yasada belirtilmiş ve yargı kararları ile içtihat haline gelmiş hizmet tespit davası şartları özetle aşağıdaki gibidir.

  • Sigorta tespit davasına neden olan iş ve iş veren ilişkisi bir hizmet sözleşmesine bağlı olmalıdır
  • İşçi; İş sözleşmesi ile kendisine yüklenmiş olan tüm yükümlülükleri ve borçları eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmalıdır.
  • Sigortasız işçi çalıştırma kapsamında; İşçi lehine çalışanın sigorta primlerinin ödemediği ya da eksik ödediği yönünde tespit edilmiş bir durum nedeniyle ayrıca yetkili kurum tarafından tahkikatın yapılmıyor olmuş olması,
  • Sigorta tespit davası ya da hizmet tespit davası zaman aşımı süresi dolmadan açılmalıdır.

Hizmet Tespit Davalarında Zamanaşımı Süreleri

Birçok hukuki uyuşmazlıklarda olduğu gibi hizmet tespit davaları içinde zamanaşımı süresi öngörülmüştür. 5510 sayılı yasa ile sigorta tespit davalarında zamanaşımı süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Zamanaşımına ilişkin bu süreler çalışanın ihlali öğrendiği günden itibaren işlemeye başlamaktadır. Esasen sigorta tespit davalarında zamanaşımı süresinin tespit edilmesi oldukça önemli bir yere sahiptir.

hizmet tespit davaları-2

Hizmet Tespit Davalarında Zamanaşımı Süresinin İstisnaları

  • Hizmet tespit davasına konu olan sigorta primlerinin ödenmemesi ya da eksik önenmesi nedeniyle aynı iş veren hakkında SGK müfettişlerince bu konuda rapor düzenlenmesi halinde,
  • Çalışanın işçi statüsünde çalışmakta iken devlet memurluğuna (657 SY) geçişi halinde,
  • Çalışana ait işe giriş bildirgesinin Sosyal Güvenlik kurumuna gönderilmesine rağmen maaş bordrosunun Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilmemiş olması durumlarında,
  • Sigorta primleri hakkında işçi tarafından başlatılan icra takibi sonucunda söz konusu sigorta primlerinin icra yolu ile tahsil edilmesi halinde,
  • Çalışan tarafından iş veren aleyhine açılmış olan kıdem tazminatı alacağı, ihbar tazminatı alacağı ya da ücret alacağına ilişkin açmış olduğu davada yargılama sonucunda lehine bir karar verilmiş olması halinde, sigorta tespit davalarında zamanaşımı süreleri istisnaları söz konusu olmaktadır. Bu durumlarda yukarıda belirtmiş olduğumuz beş yıllık zamanaşımı süresi işlememektedir.

Hizmet Tespit Davası Nasıl Açılır?

İşçi ve iş veren arasında meydana gelen birçok uyuşmazlıkta olduğu gibi sigorta tespit davaları da iş mahkemelerinde görülmektedir. Niteliği itibariyle iş mahkemeleri özel mahkeme statüsündedir. Bu nedenle her yargı biriminde ayrıca iş mahkemesi bulunmamaktadır. Bu durumlarda ise görevli mahkeme iş mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesidir. Sigorta tespit davalarında yetkili mahkeme; İş yerinin bulunduğu yer mahkemesi olabileceği gibi iş verenin ikamet etmiş olduğu yer mahkemesi de yetkili olabilmektedir.

hizmet tespit davaları-3

Sigorta Tespit Davalarında Arabuluculuk

İşveren ve işçi arasındaki diğer uyuşmazlıkların aksine sigorta tespit davalarında arabuluculuk şartı bulunmamaktadır. Sigorta tespit davalarında arabuluculuk şartı bulunmaması nedeniyle uzlaşma hükümleri de uygulanması mümkün değildir.

Hizmet Tespit Davalarında İspat Yükü

Sigorta tespit davası ya da hizmet tespit davası açılmadan önce; Çalışanlar hizmet tespit davalarında ispat yükü konusunda da araştırma yapmaktadır. Hizmet tespit davalarında ispat yükü işçide olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ancak 5510 sayılı yasada veya diğer özel yasalarda bu konuda genel geçerli bir uygulama hüküm altına alınmamıştır. Bu nedenle yerel mahkeme ve Yargıtay kararları doğrultusunda konunun irdelenmesi yerinde olacaktır. Sigorta tespit davalarında sigortasız çalıştırılan sürülere ilişkin çoğunlukla müfettiş raporları ve banka hesap ekstreler delil olarak kabul edilmektedir. Ayrıca sadece tanık beyanları doğrultusunda da işçi lehine karar verildiği ve bu şekilde kararların Yüksek Mahkeme tarafından onandığı da görülmektedir.

Sigortasız İşçi Çalıştırma Cezası

Sigorta tespit davalarının işçi lehine sonuçlanması ile iş veren hakkında sigortasız işçi çalıştırma cezası da düzenlenmesi olası bir durumdur. Bu nedenle sigortasız işçi çalıştırma cezası hakkında da kısaca bilgi vermek yerinde olacaktır. Niteliği itibariyle sigortasız işçi çalıştırma cezası idari para cezasıdır. Ancak 5510 sayılı yasa ile iş yerinin statüsü ve sigortasız işçi sayısına göre farklı miktarlarda sigortasız işçi çalıştırma cezası düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olan iş verenin bir takvim yılı içerisinde sigortasız olarak çalıştırılan her işçi için mevcut asgari ücretin 38 katında,
  • Herhangi bir defter tutmakla yükümlü olmayan iş verenler hakkında ise; Asgari ücretin 29 katında,
  • İş verenin herhangi bir defter tutmakla yükümlü olmaması halinde ise; Her bir takvim yılı için mevcut asgari ücretin 32 katında sigortasız işçi çalıştırma cezası düzenlenmektedir.

İsg-212x72

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp