LEJYONER HASTALIĞI NEDİR?

Lejyoner hastalığı günümüzde kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşan (temas yolu ile bulaşma durumu bulunmayan) bir tür akciğer enfeksiyonudur.

Legionella ismi verilen bir tür bakterinin sebep olduğu bu enfeksiyon ilk olarak 1976 yılında ortaya çıkmıştır. Bu hastalık genellikle; oteller, ofislerde okullarda ve hastanelerde bulaşma riski bulunan bir hastalıktır. Lejyoner hastalığının nasıl bulaşacağını şu şekilde anlatmak mümkündür; Klima sistemlerinin gerekli bakım ve temizlik işlemleri gerçekleştirilmediği sürece bu hastalık kolaylıkla ulaşabilir. Birtakım nemlendiriciler de bu bakterinin üremesini sağlayabilir. Benzer şekilde, kullanılmayan musluklar ve duş bu hastalığın yaygınlaşmasına sebebiyet verebilir.

Lejyoner Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Lejyoner hastalığının birbirinden farklı belirtileri mevcut olduğu için bu hastalığa yakalandığınız zaman kolaylıkla bunu fark edebilirsiniz. Ilık suda kolay şekilde çoğalan Legionella bakterisi çok küçük boyutta olduğu için su buharı gibi ufacık damlaların içine yerleşerek kolaylıkla havaya karışabiliyor. Toplu kullanım alanları düzenli ve profesyonel şekilde temizlenmediği takdirde bu bakteri üremeye devam etmektedir. Lejyoner hastalığının belirtileri en az 2 en fazla 10 gün içerisinde ortaya çıkmaktadır. Diğer zatürre tipleri ile çok benzer belirtiler gösteren Lejyoner hastalığının en belirgin belirtileri ise bu şekildedir;

• Baş ağrısı

• Halsizlik

• Titreme

• Yorgunluk

• Öksürük

• Gözlerde yanma

• Ateşlenme ve kaslarda ağrı

Lejyoner hastalığının en belirgin belirtisi kas ağrısı olmaktadır. Bununla beraber hafif baş ağrısı ve ateşlenme belirtileri de sık sık gözlemlenmektedir. Bahsi geçen diğer belirtiler ise lejyoner hastalığının ilk haftasından sonra ortaya çıkmaktadır. İlerleyen günlerde ise; nefes darlığı, göğüs ağrıları, mide bulantılarının artması, balgamlı öksürük, ishal, kusma ve diğer nörolojik değişimler belirti olarak görülmektedir.

Lejyoner Hastalığının Risk Faktörleri Nelerdir?

Bu hastalığın risk faktörleri arasında sigara kullanımı yer almaktadır. Bu bakteriye maruz kalan kişiler sigara kullanıyorsa, enfeksiyonu geliştirme olasılığı oldukça yüksektir. Virüs kişileri tüm akciğer enfeksiyonlarına karşı duyarlı hale getireceği için sigara kullanımı büyük risk faktörleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. 50 yaş üstünde bulunan bireyler bu hastalığa daha çok yakalanmaktadır. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin zayıf olması kişiyi bu tür enfeksiyonlara çok daha açık hale getirebilmektedir.

Bununla beraber kronik hastalığı bulunan kişiler diyabet veya böbrek yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıklara sahip olan kişilerde sıklıkla görüldüğü için risk faktörleri artış gösterir. Bu hastalık mikropların çok sık yayılmasını ve insanların enfeksiyonu sık sık rastlandığı bölgelere taşıyor olması sonucu kolaylıkla yayılır.

Lejyoner Hastalığının Yaygın Komplikasyonları Nelerdir?

Lejyoner hastalığının yaşamı birçok alanda tehdit edici komplikasyonları mevcuttur. Bu komplikasyonlar genel olarak solunum yetmezliği ve septik şok olarak görülmektedir. Solunum yetmezliği yaşandığı zaman akciğerler vücuda yeteri kadar oksijen sağlayamamaktadır. Bahsi geçen bu durumda kanda yer alan karbondioksit hızlı şekilde uzaklaştırılamadığı için sorunun yetmezliği görülmektedir.

Kan basıncı sonrasında meydana gelen ani düşüşler sonrası beyin ve böbrek gibi hayati organlara ulaşım sağlanan kan akışı azalınca septik şok yaşanmaktadır. Kalp, pompalamakta olduğu kanın hacmini fazlalaştırmaya başladığı zaman ekstra iş yükü aldığı için zayıflamaktadır. Böylelikle kan akışı azalır. Bu durum şok tablosu yaratmaktadır.

Lejyoner Hastalığından Nasıl Korunabiliriz?

Lejyoner hastalığının tanısı sonucunda hastalar hastaneye yatırıldıktan sonra, çeşitli tetkikler ve testlere tabi tutulurlar. Daha sonra tedaviye geçilen bu hastalıkta tedavi yöntemleri; oksijen desteği ve damar içi antibiyotik tedavileri olmaktadır. Hastalarda iyileşme gözlemlendiği zaman evde ağızdan alınan antibiyotik tedavilerine devam edilir. 1 ila 4 hafta arasında antibiyotik kullanımı sürdürülür. Hastalığın tamamen vücudu terk etmesi biraz zaman alabilir. Bu hastalıkta tercih edilen bazı antibiyotik türleri şunlardır;

• Makrolidler

• Florakinolonlar

• Tetrasiklinler

Bu hastalığa kadınlar gebelik durumunda yakalandıklarında endişe duymadan en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Bu bakterinin gebeliği çok daha kötüye ulaştıracağı herhangi bir durum söz konusu değildir. Çocuklar ve emziren anneler için ölümcül bir etkisi bulunmamaktadır. Fakat yine de tedavisinin bir an önce başlatılmasında yarar vardır. Bu hastalığın kötüleşmesini önlemek için sigara kullanımı sonlandırmalı ve kapalı ortamlardan olabildiğince uzak durulmalıdır.

Aynı zamanda alkol tüketimini de bir süre ara vermek iyi olacaktır. Hastalar bol miktarda sıvı tüketerek evde steril bir ortamda istirahat ettikleri zaman bu virüsü daha iyi şekilde atlatabilirler. Lejyoner hastalığı kesinlikle kalıtsal bir hastalık değildir. Tanısı konulduğu zaman tedavisinin de mümkün olduğu bu hastalığa karşı şüphe taşıyorsanız bir an önce uzman hekimden randevu alabilirsiniz.