HUBRİS SENDROMU NEDİR?
Hubris sendromu liderlikle bağlantılı olarak, güç sahibi bireylerin kibir ve egoları nedeniyle ortaya çıkan bir davranış bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.
2009 yılı itibarıyla liderlik pozisyonundaki kişilerin aşırı gurur ve özgüven hissetmeleri aynı zamanda başkalarını küçümseme eğilimleri Hubris sendromu olarak adlandırılabilir. Siyasi liderlerin sürekli güç kullanımı sonucu gelişen bu kişilik bozukluğu popüşeritenin artmasıyla daha fazla ilgi görmeye başlamıştır. Hubris sendromu olan bireyler her şeyin merkezinde olduklarını ve en doğru kararları yalnızca kendilerinin verebileceğini düşünürler. Bu yazımızda hubris sendromunun tanımına, nelerin sebep olduğuna, hubris sendromu örneklerine, sendromun tehlikelerine, yunan tarihinde hubrisin yerine değineceğiz.
Hubris Sendromu Nedir?
Tanrısal ego aynı zamanda kibir sendromu veya güç zehirlenmesi olarak adlandırılmakta. Hubris kelimesi Yunan mitolojisinde kibir veya aşırı gurur anlamına geliyor. Kahramanın kendini diğer insanlardan üstün hatta tanrısal niteliklere sahip olarak görmesini ifade ediyor.
Hubris’e karşıt olarak Nemesis Yunan mitolojisinde adaleti sağlayan ve intikam tanrıçası olarak bilinmekte. Nemesis kibir ve hırsın etkisi altında arsızlaşan ve kendi yıkımına yol açan kahramanların adaletini sağlıyor. Nemesis insanların aşırı özgüven ve ölçüsüzlüklerine sınırlar koyma gerekliliğini hatırlatmaktadır.
Duyguların belirli sınırlar içinde yaşanması insanın psikolojik gelişimi için çok önemli. Gurur hırs ve kendini beğenme gibi duyguların da belirli sınırlar içinde kalması doğal ve gerekli bir ihtiyaç. Bu duyguların sınırları aşması kişinin kendisine ve çevresine zarar verebilecek anormal davranışlara yol açıyor. Hubris sendromu yaşayan kişilerin kişilik özellikleri incelendiğinde empati eksikliği, başkalarını düşünmeme, küçümseme, yüksek kaygı düzeyi ve doyumsuzluk görülüyor.
Hubris Sendromu Neden Olur?
Hubris tıbbi bir terim olarak abartılı gurur ve başkalarını küçümseme duygusu ile ilişkilendirilmekte. Yönetici ve liderler arasında yaygın olan bu sendrom gücün belirli bir düzeyin üzerine çıkması ve aşırı kibire dönüşmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Bir kişinin liderlik veya yöneticilik pozisyonuna geldikten sonra yaşadığı kişilik değişimide diyebiliriz. Gerçeklikle bağın kopması ve sahip olunan gücün yarattığı dengesizliklerle karakterize edilen davranışlar bu sendromun belirtilerinden. Hubris sendromunun altında yatan nedenler arasında narsistik, antisosyal ve histrionik kişilik bozuklukları yer almakta. Kişilik gelişiminde 0-6 yaş dönemi çok önemlidir. Aile içinde sağlıklı iletişim kurulması kişinin hem yakın çevresiyle hem de toplumla sağlıklı ilişkiler geliştirmesine olanak tanır. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde travma ve aile içi iletişim sorunları hubris sendromuna yol açabilecek en önemli faktörlerdir.
Hubris Sendromu Örnekleri
Hubristik kişilikler hayatın birçok alanında karşılaşılsa da bu durum genellikle CEO’lar, yöneticiler, politikacılar, yargıçlar ve avukatlar gibi güçlü pozisyonlardaki kişilerde daha sık rastlanıyor. Bu pozisyonlardaki hubris kişinin kendi yeteneklerini aşırı yüceltmesi, hata yapma ihtimalini tamamen reddetmesi gibi durumlarla kendini gösteriyor. Aşırı gurur, özgüven veya kendini beğenmişlik gibi davranışların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Hubris sendromuna tarihten bir örnek verecek olursak 1812 yılında Rusya’yı işgal etmeye çalışan Fransız komutan Napolyon Bonapart’tı örnek gösterebiliriz. Fransa’nın Rusya işgali Fransız kuvvetlerinin acımasız Rus kışı ve Rusların yıkım ve gerilla savaş taktikleri karşısında ağır kayıplar vermesi sonucu Napolyon’un ordusunun çekilmesiyle son bulmuştur. Yaşanan bu olay hubris kavramının bir yansıması olarak ele alınmakta.
Hubris Sendromunun Tehlikeleri
Hubrisin yarattığı en büyük tehlike insanların karar verme yeteneğini bulandırması ve bu durumun bireylerin kendilerine ve diğerlerine zararlı kararlar almasına yol açmasıdır.
Kişinin kendi bilgi ve becerilerine aşırı güvenmesiyle ilişkili olarak hubris bireylerin başarı becerilerini abartmalarına ve gereksiz riskler almalarına neden oluyor. Sezgilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini abartarak özellikle tartışmalı bir durumda mantıklı düşünce yerine sezgilere aşırı güvenmeye sevk etmekte.
Hubris Sendromu zaman zaman aşırı cesaret ve gerçeklik algısının kaybolmasına sebep olabiliyor. İstenmeyen sonuçlara karşı ilgisizlik, başkalarına karşı sorumluluk hissini reddetme durumlarını da buna örnek gösterebiliriz. Değişen durumlarla başa çıkma güçlüğü başarıyı basite indirgeyen bir formüle aşırı güven ve ahlaki duyarlılığın azalması gibi çeşitli ek sorunlarla ilişkilendiriliyor. Yaşanan bu durumlar zararlı sonuçların doğmasına neden oluyor ve büyük tehlike yaratıyor.
İş dünyası hubrisin tehlikelerinin ortaya çıktığı önemli bir alan. Araştırmalar hubrisin iş dünyasındaki yönetici ve liderlerin karar verme süreçlerini olumsuz etkilediğini göstermekte.
Yunan Tarihi ve Mitolojisinde Hubris Sendromu
Hubrisin Yunan tarihi ve mitolojisiyle sıkı bir bağlantıya sahip olduğunu gözlemliyoruz. Bu konularla ilgili bazı önemli hubris örneklerini aşağıda paylaştık:
Daedalus ve İkarus efsanesi usta sanatkar Daedalus ve onun oğlu İkarus’u anlatıyor. Daedalus Girit Kralı Minos için bir labirent tasarlar. Fakat kral labirentin sırlarını başkalarıyla paylaşmasını önlemek için Daedalus’u yaptığı labirente hapseder. Labirentte mahsur kalan Daedalus ve İkarus kaçış planları yaparlar ve kuş tüylerini toplayıp balmumuyla birleştirerek kanatlar yaparlar. Ancak İkarus babası Daedalus’un tüm ikazlarına rağmen hubrisin etkisiyle Güneş’e çok yakın uçar ve sonucunda kanatları erir, denize düşer ve hayatını kaybeder.
Homeros’un Odysseia isimli epik şiirinde Odysseus’un uzun süre evden uzak oluşu sırasında Penelope’ye Odysseus’un eşi asılan ve evde saygısızca davranan taliper vardır. Hubris gösterirler ve bu yüzden Odysseus tarafından cezalandırılırlar. Ayrıca Odysseus da hubrisin etkisindedir. Bir Cyclops’u kör ettikten ve onun mağarasından kaçtıktan sonra kibirle geri dönüp Cyclops’a adını bağırır. Bunun sonucunda Cyclops’un babası olan deniz tanrısı Poseidon Odysseus’u cezalandırır ve böylece oğlunun intikamını alır.
Sophokles’in Ajax adlı eserinde Ajax karakteri hubris sendromu gösterir. Savaşta tanrıların yardımına ihtiyaç duymadığını iddia ederek kibirlenir ve daha sonra Athena’nın yardımını geri çevirir. Athena’nın cezası olarak Ajax Yunan ordusunun savaşta ele geçirdiği hayvanları öldürdüğüne inandırılır. Gerçekte ne yaptığını fark ettiğinde utanç içinde kalır ve sonunda intihar eder.