OSGBDER NEDEN DESTEK İSTİYOR?
OSGB sahiplerinin kurduğu OSGBDER (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi İşletmecileri Derneği) 2014 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı yıkım tüm Türkiye tarafından biliniyor ve yaralar hızla sarılmaya çalışılıyor. Depremin yaklaşık 20. gününde OSGBDER tarafından paylaşılan tweet'e bir göz atalım.
Depremden zarar gören her bireyin ortak kaygılarını paylaşıyormuş algısı yaratan bu hüzünlü tweetin bir de perde arkası var. Gelin perdenin arkasına da bakmaya çalışalım.
OSGB'ler ve İş Güvenliği Kavramı
OSGB Zihniyeti ve "İş Güvenliği Ticareti" başlıklı yazımızda da bahsettiğimiz üzere; Ortak Sağlık Güvenlik Birim'leri (kısaca OSGB'ler), ticari şirketlerdir ve kar etmeyi amaçlarlar. Bu nedenle, kendi bünyelerinde çalıştırdıkları İş Güvenliği Uzmanları, İş Yeri Hekimleri ve Diğer Sağlık Personellerini istihdam ederek, talep eden firmalara iş güvenliği hizmeti sağlarlar. İşin özeti böyle olsa da, ülkemizden uzaklaştırmaya çalıştığımız taşeronlaşma olgusunu, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi son derece kritik bir konuya bile bulaştırmayı başaran bu ticari kafa sayesinde iş güvenliği sektöründe hiç bir olumlu gelişme olmazken, birçok mağduriyetin ortaya çıkmasına da vesile olundu.
OSGB'lerin Taahhütleri ve Gerçekler
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun önünü açtığı OSGB zihniyeti, aynı kanunun amacına paralel olarak iş kazaları ve meslek hastalıklarının görülme sıklığını azaltmak, iş güvenliği kültürünü oluşturup geliştirmek ve bu sayede insan hayatına ve özellikle de çalışan kesimin maruz kaldığı uygunsuzluklara du demek felsefesi ile yol çıkmıştı. Ama bu fikirlerin gerçekleşmesi bir yana, yanına bile yaklaşamadılar.
Bunun pek çok nedenini sıralamak mümkün;
- OSGBDER'in tüm üyeleri ticari şirketlerdir ancak iş güvenliği ticari bir malzeme olamayacak kadar önemlidir. Patron zihniyeti, bu iş güvenliği kavramını asla benimseyemedi ve sermaye şirketi olrak sermayeye hizmet etmeyi tercih etti.
- Çok sayıda OSGB'nin küçücük bölgelerde ortaya çıkmasıyla, kendi aralarındaki ticari rekabet (yine sermayenin lehine) hizmetin fiyatlarının çok aşağılara inmesine neden oldu ve OSGB'ler hem tahsilat hem de karlılık sorunu yaşamaya başladırlar.
- Patron kafasıyla çözüm basitti. Zaten sayıları ihtiyacın çok üzerinde olan uzmanları düşük ücretlere mahkum etmek, kısacası iş güvenliği uzmanlarının emeğini sömürerek karlılıklarını arttırmak en kolay yöntemdi, bunu seçtiler.
- Hizmet ettikleri işyerlerinde iş güvenliği uzmanlarının veya iş yeri hekimlerinin tespit ettiği uygunsuzlukları bildirmeleri ve özellikle de onaylı deftere yazmaları, işverenlerin tadını kaçırıyordu. Hizmet alan işyerleri, kendileri adına tespit ve önerilerde bulunan iş güvenliği profesyonellerinin bu yardımlarını reddederek, gerekirse uzmanın değiştirilmesini bile kolaylıkla talep ettiler ve istediklerini her zaman aldılar.
- Bir iş güvenliği uzmanının, onaylı deftere yazdığı not aldığı her uygunsuzluk, yönetmeliklerde belirtilen ve alınması gereken önlemlere ait maddelere dayanırken, hizmet alan işyerlerinin "bu uzmanı değiştirin, deftere çok yazı yazıyor" yönündeki talepleri, OSGBDER üyelerinin yönetimleri tarafından koşulsuz yerine getirildi.
- Bir iş güvenliği uzmanının aldığı sorumluluğun yüzde birini bile almayan OSGB yönetimleri her zaman "ucuz uzman" peşinde oldular.
- Uzman maaşlarını bölük-pörçük ve düzensiz ödediler.
- Uzman maaşlarını gerçek değerinden değil, asgari ücret üzerinden SGK'ya beyan ettiler. Prim ve vergi kaçırdılar.
- Uzmanların ulaşımını sağlamadılar, ellerine otobüs bileti verip hizmet alan işyerlerine toplu taşıma araçlarıyla gitmelerini istediler. Hatta bazıları, kendi aracını, bilgisayarını, yazıcısını kullanacak (ama kira vb. ödenmeyecek) uzmanlar için ilanlar verdiler.
- İş kazası sonrası tutuklu yargılanan uzmanlara "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışı ile destek olmadılar.
OSGBDER'in Yakarışları
Yazının başında göreceğiniz tweet işte bu sermaye şirketi patronlarının oluşturduğu derneğin başkanına ait. Depremden zarar gördüklerini, iş güvenliği hizmetlerinin durma noktasına geldiğini, katkı sağlamaya devam edebilmek için devletten destek istedikleri ifade ediyor. Sektörün dışında olanlar için farklı bir "deprem mağduriyeti" gibi görünse de, işin aslı OSGB'lerin bölgeden uzaklaşan iş güvenliği profesyonellerinin yerini dolduracak personel bulamamaları. Kronik "ucuz uzman" arayışlarını, cümleleri ve kelimeleri değiştirerek bir de üzerine deprem mağduriyeti edebiyatı yaparak yeniden dile getirmekle kalmayıp, bir de bunun için devletten destek talep etmeleri trajikomik bir hal almış durumda.
Ticaret şapkalarını çıkartıp düşünmek istemeseler de, destek talep etmeden önce belki de OSGBDER üyelerinin açık yüreklilikle şu sorulara cevap vermeleri kendi lehlerine olurdu;
1- Şimdiye kadar İş Güvenliği Kültürü ve anlayışına ne gibi katkılar yaptık?
2-Devletten talep ettiğimiz destek sağlanırsa, neyi, nasıl ve ne zaman daha iyi yapacağız?
3-Bölgede kalmak istemeyen uzmanları ucuza çalıştırmaktan vazgeçip, hak ettikleri maaşları sosyal hakları versek durum değişir mi?
4-Deprem bölgesinin dışında olan bir OSGBDER üyesi iken, bölgeden gelen gerçek deprem mağduru uzmanları ucuza çalıştırmanın ötesinde, reel anlamda onlara destek sağlayacak ne gibi iyileştirmeler yapabilirim?
Cevap Bekleyen Asıl Soru
Tüm bunlara dürüst bir şekilde cevap verebilecek kadar para merkezli düşüncelerden ayrılabilenlerin asıl cevaplaması gereken soru ise şu: "OSGB'ler olmasa ne değişir?"
OSGBDER üyelerinin şirketlerinde çalışıp sürekli maaş ve sosyal hak mağduriyetleri yaşayan iş güvenliği uzmanlarının da kendi kendilerine sormaları gereken soru da budur.
İşsizlikle terbiye edilmeye çalışılan on binlerce iş güvenliği uzmanları şunu iyi bilmelidirler ki; uzmanlar olmasa sektör çok kısa bir sürede çöker. Aynı durum OSGB'ler için geçerli değildir. Çünkü OSGB'lerden hizmet alan iş yerleri için farklı alternatifler var. Kendi bünyelerinde iş güvenliği uzmanı istihdam edebilirler. Böylelikle OSGB kavramına gerek kalmadan üstelik layığı ile iş güvenliği hizmeti alabilirler.
Kanunu çıkarttığı halde uygulayamayan, iş güvenliği uzmanlarını OSGB adı verilen sermaye şirketlerine mahkum eden devletin de gerekli önlemleri almaları için, ilk başta iş güvenliği uzmanlarının inisiyatifi OSGBDER gibi sermaye odaklarına bırakmadan, kendi değerlerini farkına varmaları gerekiyor.